Pazar, Aralık 22, 2024
spot_img

Pers İmparatoru Serhas’ın Adaleti

Günümüzde “ülkelerinin bekası” için yoksul halktan fedakârlık isteyen siyasi aygıtlar, Pers İmparatoru Serhas’ı iktidara getiren ve iktidarda tutan kültürel, sosyal, siyasal şiddet kalıplarından türetilmiştir

“Tek tek bütün devletleri gözden geçirmek istesem bile, bilgeye katlanabilecek ve bilgenin katlanabileceği bir devlet bulamam.”[i]

Lucius Annaeus Seneca[ii]

Bugün size bir hikayecik anlatacağım. İster eğlencelik olarak okuyup gülümseyin, isterseniz de kıssadan hisse deyip geçin; ya da sosyal medya arkadaşlarınıza “anlayana” yazıp paylaşın. Başlıyoruz!

Yazdığım bu öykücük sembollerle örülmüş, zamanın unutuluşlarına ve insan aklının hayırsızlığına direnen bir olayı anlatıyor. Düşünün bir, günümüzden 2500 yıl önce geçiyor öykümüz. Dr. Selahattin Tansel’in Türk Tarih Kurumu’ndan yayınlanan bir kitabından[iii] yararlanarak yazdım bu öykücüğü. Yararlanarak  diyorum çünkü bu anekdotu yorumlayarak kendi dilimde yeniden yazdım. Öykümüzün “kahramanı” Pers İmparatoru I. Serhas, M.Ö 485- 465 yılları arasında hüküm sürmüş, büyük bir orduyla Anadolu’dan yakıp yıkarak geçmiş, Çanakkale Boğazı’nı gemilerden kurduğu bir köprüyle aşmış ve Atina’ya saldırmıştır[iv]. Herodot, Pers ordusunun 5 milyon kişi olduğunu, geçtiği ırmakların su içen askerler yüzünden kuruduğunu yazmıştır[v]. Serhas’ın Yunanistan seferi umduğu gibi sonuçlanmamış ve ülkesine hüsranla dönmek zorunda kalmıştır.

Serhas denizi kirbaclatmasi min
Çanakkale Boğazına inşa ettirdiği ilk köprü yıkılınca I. Serhas denizi kırbaçlatmıştır. Görsel kaynağı Vikipedi.

Yazdığım öykü Serhas’ın ülkesine geri dönüş yolculuğu esnasında geçmektedir. Serhas, ülkesine geri dönerken deniz yolunu tercih etmiştir. Akdeniz sularında seyreden gemide Pers askerleri, gemiciler ve Serhas’ın Yunanistan’dan yağmaladığı devasa hazine vardır. Akdeniz dediğin üç adımlık su birikintisi değil a, bir fırtına patlamış denizde. Kaptan panik içinde Serhas’ın yanına koşmuş; geminin çok ağır olduğunu, bu yükle kıyıya ulaşamayacaklarını, gemi ağırlığının azaltılması gerektiğini söylemiş. Serhas kaptana “gereğini yap” emrini vermiş. Kaptan gemicileri ve askerleri toplamış; tanrıların yeryüzündeki temsilcisi yüce imparatorlarının hayatını kurtarmak için gemideki insan sayısının azaltılması gerektiğini ve kendini denize atanların fedakarlıklarının tanrılarca ödüllendirileceğini söylemiş. Askerler imparatorlarının hayatını kurtarmak için kimi gönüllü kimi de zoraki olarak, azgın dalgalarla kabaran denize birer ikişer atmışlar/atılmışlar. Kaptan ve kalan gemiciler yükü “azalan” gemiyi  sonunda bir kıyıya yanaştırmışlar. İmparator Serhas, gemiyi kurtardığı için bir çuval altın hediye etmiş kaptana. Nedir, hazineyi denize dökmek yerine adamlarını denize attıran ve az önce bir çuval altınla ödüllendirdiği kaptanın idam edilmesini istemiş ve emri derhal yerine getirilmiş.

Okuduğum öykü burada bitiyor, anlatılan olayın gerçekte yaşanıp yaşanmadığını bilmiyoruz. Ama kuşaktan kuşağa, kulaktan kulağa aktarılan bu öykünün dinleyici ve okuyucuları geminin yükünü azaltmak için hazineyi değil de adamlarını denize döken kaptanın acımasızlığını yerden yere vurmuş ve onu idam ettiren Serhas’ın adil, halkının koruyucusu bir imparator olduğunu düşünmüş olmalıdırlar.

Oysa bu hikâyenin arka planı farklı okunmalıdır!

Serhas “gereğini yap” emrini verirken kaptanın bu emri nasıl uygulayacağını çok iyi bilmektedir. Kaptan, imparatorunun verdiği emri yerine getirmek için hazineyi denize döktüremezdi. Serhas istese “hazineyi denize dök” emri verebilir ve askerler burnu kanamadan kıyıya varabilirlerdi. İmparator, verdiği bu emirle hem kendi hayatını ve hazinesini kurtarmış hem de kaptanı kıyıcılığı yüzünden idam ettirerek adaletin sembolü olarak  tarihe geçmiştir.

Serhas yaziti min 1 min
Van’da I. Serhas yazıtı. Görsel kaynağı Vikipedi.

Anlattığım hikayecik kötü kalpli, zalim bir imparatorun kurnazlığından ibaret değildir. Binlerce yıldır gücü ve zenginliği elinde tutan siyasi iktidarlar, bu hikayenin temasına işlenmiş motifleri geliştirerek toplumların inançlarına, hurafelerine, törelerine, yasalarına, kurumlarına, sosyal yaşam kodlarına sızarak devletlerin ideolojik aygıtlarını geliştirmişlerdir. Özcesi şudur: Günümüzde “ülkelerinin bekası” için yoksul halktan fedakarlık isteyen siyasi aygıtlar, Pers İmparatoru Serhas’ı iktidara getiren ve iktidarda tutan kültürel, sosyal, siyasal şiddet kalıplarından türetilmiştir.

 Dipnotlar

[i] Kaynak: Seneca, Bilgeliğin Sarsılmazlığı Üzerine- İnziva Üzerine, Türkiye İş Bankası Hasan Ali Yücel Klasikleri Dizisi, sayfa 43, I. Basım 2017, İstanbul.

[ii] Lucius Annaeus Seneca- (Doğumu Córdoba, İspanya MÖ 4- Ölümü Roma, MS 65) Romalı düşünür, devlet adamı, oyun yazarı.

[iii] Dr. Selahattin Tansel, Yüz Fıkra Yüz Tarih, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2018, Ankara. Yazar bu anekdot için Ahmet Refik Altinay’ın Tarih-i Umumi adlı eserini kaynak olarak göstermiş.

[iv] Pers İmparatoru I. Serhas’ın bu seferi 300 Spartalı adlı filme konu olmuştur.

[v] Ozan Simonides, ordunun 3 milyon kişi olduğunu yazmıştır. Verilen bu sayılar çok abartılı da olsa Pers ordusunun gerçekten çok büyük olduğu anlaşılmaktadır.

Bir Cevap Yazın