Ekmek kuyruğu değil, yoksullara yardım veya bedava dağıtılan bir temel ihtiyaç maddesi yok. Bu fotoğraf İzmir’in Bornova ilçesinde bulunan İKEA alışveriş merkezinin önüne ait. Büyük bir insan kalabalığı içeri girebilmek için sırada bekliyor. Kuyruğun başı ve sonu fotoğraf karesine sığmamış. Girenlere HES kodu kontrolü ve vücut sıcaklığı ölçümü yapılıyor. Ateş ölçümü dostlar alışverişte görsün hesabı, geçelim. HES kodu ise sadece kişinin karantinada olduğunu, temaslı veya hasta olabileceğini söylüyor. Virüsü almış, kuluçka döneminde olan veya hastalığı asemptomatik geçiren kişileri saptamaya faydası yok. Oysa pandemi en çok bu kişiler yoluyla yayılıyor. Hepsi maske takmışlar. Elbette, bu artık dünya standardı. Koruyuculuk oranı %20-70 arasında. Bu oran kişiler arası mesafeye, kapalı ortamda geçirilen süreye, bulaştıran kişinin virüs yüküne ve maskenin kalitesine göre değişiyor. Kapalı ortamda 15 dakikadan fazla ve/veya kişiler arasındaki mesafenin 2 metrenin altına düştüğü koşullarda maske bir çözüm olmaktan çıkıyor.
İKEA alışveriş merkezine hiç girdiniz mi? Her yerde aynı mıdır bilmiyorum. İzmir Bornova mağazasının mimari yapısı “kapitalizm dehasının” kusursuz bir örneğidir. Labirent gibi, büyük bir mağaza. Diyelim ki içeri girdikten kısa süre sonra aradığınız ürünü, mesela bir adet elbise askısını buldunuz ve kasaya gidip ödeme yapacaksınız. Daha yeni girdiniz mağazaya. Geriye dönüp kısa sürede ödemenizi yapıp mağazadan çıkabilmelisiniz. Yağma yok, öyle 5 liraya bir ürün alıp kaçıp gitmek olabilir mi? Kasaların olduğu bölüme ulaşmak için labirentin hemen tümünü geçmeniz gerekiyor. Elinizdeki elbise askısı ile ödeme yapmak için tüm mağazayı dolaşıyorsunuz. Ola ki “beni al” diye çığrışan albenisi yüksek yüzlerce üründen birini beğenir ve almaya niyetiniz olmasa da dayanamayıp alıverirsiniz. Kısacası o mağazayı nispeten güvenli sayılabilecek 15 dakika içinde terk edemezsiniz.
Günümüzün pandemi koşullarında kapalı ve kalabalık ortamda çalışılan işkollarının faaliyetlerine devam etmesi mümkün olamaz. Adına Devlet dediğimiz yapı böyle zamanlar için var edilmiş olmalı, zarara uğrayan işletmelere ve çalışanlara destek olunarak insan yaşamını önceleyen küresel karantina kuralları mümkün olabilecek en sıkı şekilde uygulanmalıdır.
Sadece ülkemizde değil tüm dünyada pandeminin ilk dalgasının şokunu atlatan küresel yönetim aygıtları karantina kurallarını geliştirdiler. Bu kurallar, iktidar elitlerini hastalıktan ve ölümden korumayı, üretim zincirlerinin her ne pahasına olursa olsun sürdürülmesini amaçlamıştır. Karantina kuralları; yoksulların ve üretime katkısı olmayan, sosyal güvenlik kuruluşlarının üzerinde bir yük olarak görülen yaşlıların kaybını kabul edilebilir risk olarak değerlendirmiştir.
Karantina kuralları sınıfsaldır: Havalandırması olmayan bodrum katlarında kadınların sıkış tepiş çalıştıkları fason dikim atölyeleri, fabrikalar vb. işletmeler çalışmaya devam ediyor.
Karantina kuralları sınıfsaldır: IKEA’nın internet sitesinde İzmir mağazasının pandemi kuralları nedeniyle 1563 kişiyle sınırlandırıldığı belirtiliyor. Karantina kurallarına uydukları için cumartesi ve pazar günleri kapalı olduklarını yazmayı ihmal etmemişler. Satılan ürünler yaşamsal öneme sahip temel ihtiyaçlar olmadığı halde mağazacılık faaliyetine devam ediliyor.
Karantina kuralları sınıfsaldır: Muhtemelen orta veya yükseköğretim kurumlarını bitirmiş binlerce insan, Sars-CoV-2 ve yeni mutant virüslerin can almaya devam ettikleri bugünlerde, kim bilir ne türden “eften püften” bir şeyi satın almak için kuyrukta bekliyor. Birlikte yaşadığı kronik hastalara, yaşlılara, bindiği toplu ulaşım araçlarını kullanmak zorunda olan emekçilere, aynı işyerini paylaştığı arkadaşlarına virüsü taşıma ve hatta ölümüne sebep olabilme olasılığına rağmen orda bulunmalarının tek açıklaması vicdani küntlük, empati yoksunluğu ve dürtü denetim bozukluğudur. Kapitalizm, bu tür insani olmayan bozuklukları besleyerek varlığını sürdürmektedir.
Ne diyelim, kapitalizm öldürür.
*Fotoğraf: 29 Ocak 2021- Saat 15.00 sularında. İzmir Bornova- İKEA mağazası önü.
Teşekkürler, yine çok önemli uyarılar. Diliyorum okuyanı çok olsun, doğru bilgiler yayılsın. Üzgünüm okunmuyor…
Pandemi koşulları ve kısıtlamalar ne yazık ki çalışanların (haftasonu sokağa çıkma yasağını telafi babında) haftaiçi mesai saatlerinin uzamasına sebep oldu.
“Kapitalizm öldürüyor”
Herşeyi kendi çıkarları doğrultusunda yönetip, yönlendirip, myrlaka ranta dönüştürüyorlar…