Bu yazıda işçi sendikaları 2022 Ocak İstatistikleri değerlendirilecektir. Değerlendirme yapılırken esas olarak 2021 Ocak istatistiğiyle karşılaştırma yapılacaktır. Ancak incelenen konunun ve işkolunun özelliğine göre diğer dönemlerin verileriyle de karşılaştırma yapılacaktır.
Verileri değerlendirmeye başlamadan önce birkaç noktayı hatırlatmakta yarar bulunmaktadır:
– Sendikalaşma istatistiklerinin en önemli sonucu sendikaların, TİS yetki barajı karşısındaki durumunun belirlenmesiyken ayrıca sendikaların ve işkollarının durumuna ilişkin de bilgi sağlamaktadır.
– Bu istatistiklerde iktidar müdahaleleri olabilmekle birlikte 2821-2822 sayılı yasalar dönemindeki kadar gerçeklikten uzak değildir. Bu nedenle bu istatistikler değerlendirilmeye değerdir.
– İstatistikler kayıt dışı çalışanları kapsamadığı için sendikaların işçi sınıfının ne kadarını kapsadığı konusunda tam bir bilgi vermezler.
– Sendikal istatistikler yayınlandığı ay itibariyle sendikaların sayısal durumunun bir resmini verir. Resimde arkada kalanlar olabilir, görünmeyen yanlar olabilir. Henüz alttan alta sürmekte olan faaliyetler resimde görünmeyebilir. Ancak her dönem bu şekilde çalışmalar vardır. Önceki dönemlerde süren çalışmaların bir kısmı aradan geçen zamanda yüzeye çıkmış bazıları üyeliklerle sonuçlanıp bazıları da yenilgilerle sonuçlanmıştır. İçinde bulunduğumuz dönemde henüz görünmeyen çalışmaların da bir kısmı önümüzdeki dönemlerde sendikal örgütlenmeye dönüşecek bir kısmı yenilgiye uğrayacaktır. Ancak sınıf hareketinin önemli bir sıçrama (umarız) ya da kırılma anlarında bu etkiler birbirinden farklı olacaktır.
– İstatistiklerde, bir önceki istatistik sonrasında kaç kişinin sendika üyesi olduğu; kaç kişinin emeklilik, işkolu değişikliği, işsizlik vb. nedenlerle üyeliğinin düştüğü; kaç kişinin baskılar sonucu sendikadan istifa ettiği gibi bilgiler görülmez. Özellikle baskıların yoğun olduğu, yetki rekabetinin olduğu işkollarında ve barajın altındaki sendikalarda ara dönemlerde yapılan üyeler baskı, özendirme vb. nedenlerle istifa edebilmekte ve istatistiklere yansımamaktadır.
– Sendikalardaki bürokratikleşme veya yenilenme eğilimleri, istatistiklerde görülmez. Bu durum ancak sınıf hareketine ilişkin diğer bilgilerle birlikte yapılan değerlendirmelerde görülebilir.
Aşağıda sunduğumuz değerlendirmede “yetkili sendika” ifadesi anlatım kolaylığı açısından kullanılmakta ve “%1 işkolu barajını aşarak resmi olarak TİS yapma yetkisi 6356 sayılı kanun tarafından tanınan sendika” anlamında kullanılmaktadır. Bu anlamda “yetkili sendika” olmayıp fiiliyatta etkili ve yetkili olan sendikaların da varlığı veya olabilirliği göz önünde tutulmalıdır.
Yazıda sendikaların isminden sonra parantez içinde yazılan sayılar sözü edilen dönemde sendikanın üye sayısı ve işkolundaki oranını göstermektedir.
2021 Yılında İşçi Hareketindeki Gelişmelere Bakış
2022 Ocak istatistikleri esas olarak 2021 yılındaki gelişmelerin ve durumun bir yansımasıdır. Bu nedenle 2021 yılına ve 2022 yılının şimdiye kadar olan kısmındaki gelişmelere göz atmakta yarar var.
2021 yılında belediyelerden metal işkoluna, taşımacılıktan tekstil işkoluna, gıdadan ticaret ve büro işkoluna kadar pek çok işkolunda örgütlenme girişimleri, grevler, alacak eylemleri, işten atılmalara karşı eylemler gerçekleştirildi. Bu direnişler, en kötü şartlarda ve mücadelenin en fazla gerilediği dönemde dahi, işçi sınıfı saflarındaki direniş eğilimlerini göstermektedir.
2021 sonbahar aylarından itibaren döviz kurunun ve enflasyonun patlamasına yol açan iktisat politikaları hem yoksulluğu derinleştirip yaygınlaştırmış hem de direniş olasılıklarını artırmıştır. 2021 yılı sonlarında yapılan “geçinemiyoruz” eylemleri her ne kadar örgütsüz yığınların kitlesel tepkilerine dönüşmese de bir örnek oluşturmuştur. DİSK’in “asgari ücret” tartışmaları döneminde ortaya koyduğu veriler, gündeme getirdiği talepler ve gerçekleştirdiği eylemler mücadeleye katkı sunmuştur.
Öte yandan 2021 Eylül ayından geçerli olacak olan metal grup sözleşmesi 2022 Ocak ayında ilk altı ay için %27’lik bir TİS ile bağıtlanmıştır. 150 bin civarında işçiyi doğrudan, diğer pek çok işçiyi ise dolaylı olarak etkileyen sözleşme, yükselen enflasyon ve gelecek belirsizliği karşısında beklentiyi karşılamamıştır. Mersin Çimsataş işçileri tepkilerini eyleme dönüştürerek fabrikayı terk etmeme ve çalışmama eylemi yaparak eylemi 4 gün boyunca sürdürmüşlerdir.
İktidarın asgari ücrete brüt %40, net %50 artış sağlayarak halk tepkisi ihtimalini azaltmaya çalışması ise farklı gerilimlere ve yeni tepkilerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Enflasyonun düşük olduğu dönemde sözleşme yapan işyerlerinde “ek zam” talebi ortaya çıkmıştır. Örgütsüz çalışanların ise asgari ücretteki artışı kendi ücretlerinde sağlayamamaları buralardaki gerilimleri artırmaktadır. Bu ortamda, bu yazının yazıldığı günlerde, işyerlerinde yeni yıl zamları belli oldukça, yeni işçi direnişleri (Trendyol, Hepsi Burada, Scotty, Yurtiçi Kargo, Yemek Sepeti, Farplas, Alpin Çorap) gündeme gelmekte ve birbirini tetiklemektedir. Bu direnişlerin genel bir yükselişe dönüşmesi ise sınıf mücadelesini ilerletmeye çalışan güçlerin hazırlığına, politikalarına, dayanışmasına da bağlı olacaktır.
Toplam İşçi ve Sendikalı İşçi Sayısındaki Değişim
Son 1 yılda işçi sayısı 920 bin kişi artmıştır. 2013 yılından 2022 yılına kadar ise işçi sayısı 4.413 bin (%40,6) artmıştır.
İşçi sayısında son 1 yıldaki artış, önceki iki yılın toplamı kadardır. 2021 yılında Covid-19 önlemlerinin giderek gevşetilmesi, ertelenmiş taleplerin yansıması gibi etkenlerle %10 civarında bir ekonomik büyüme gerçekleşmiştir. Bu durum işçi sayılarına da yansımıştır.
Aşağıdaki tabloda, yeni dönem sendikal istatistiklerin ilk yayımı olan, 2013 Ocak’tan başlayarak işçi sayısı ve sendikalı işçi sayısındaki değişim görülmektedir.
Tablo 1: İşçi ve Sendika Üye Sayısındaki Değişim, 2013-2022
Sendika üyesi işçi sayısı son 1 yılda 120 bin kişi (önceki yıla göre %5,8) artmış, sendikalaşma oranı ise %14,3 olmuştur. 2013 yılından sonra sendikalı işçi sayısı 1 milyon 200 bin kadar artarken sendikalaşma oranı ise %5 artmıştır. Sendikalaşma sayısı ve oranındaki uzun vadeli gelişme eğer iktidardan ve işverenlerden bağımsız bir gelişme olsaydı “yavaş ama istikrarlı bir gelişme” olarak değerlendirilebilirdi. Ancak söz konusu artışın önemli kısmı iktidar ve işveren desteğiyle örgütlenen sendikalarda görülmektedir. Bu şartlar altında mevcut durum “bağımsız sınıf hareketinin ancak küçük çaplı ve istisnai alanlarda geliştiği” şeklinde değerlendirilebilir.
Konfederasyonların Durumu
Tablo 2: Konfederasyon üye sayıları (2013, 2021, 2022)
Türk-İş, diğer konfederasyonlarla karşılaştırıldığında, göreli bir gerileme yaşamakla birlikte açık ara en büyük işçi konfederasyonu olmayı sürdürmektedir. 2013’te sendikalı işçilerin %70’i bu konfederasyona üye iken 2022 itibariyle %55’e inmiştir.
Hak-İş konfederasyonu AKP iktidarı döneminde hormonlu bir büyüme göstermiştir. İktidar desteğiyle kamu işyerlerinde, belediyelerde ve bazı özel sektör işyerlerinden yapılan üyeliklerle, 2013’te 166 bin olan üye sayısını 2022’de 727 bin’e çıkarmıştır. Sendikalı işçiler içindeki oranı da %16’dan %33’e yükselmiştir. Ancak son dönemde Hak-İş sendikasındaki üye artışları çok daha az olmakta ve bazı işkollarında ise gerileme yaşamaktadır.
DİSK’e bağlı sendikaların toplam üye sayısı 2013’e göre iki katından fazla artmış olmakla birlikte sendikalı işçiler içindeki oranı %10 seviyesinde kalmaya devam etmiştir.
Bu Konfederasyonların yanında Ülkem-İş, Tüm-İş, Anadolu-İş, Yeniden MİSK isimli 4 konfederasyon daha bulunmaktadır. Ancak bu konfederasyonların 3’ü şimdilik tümüyle tabela konfederasyonu halindedir ve toplam üye sayıları sadece 2 bin’dir.
Ülkem-İş konfederasyonu ise Öz-İş sendikasının çevresinde 2019 yılında kurulmuştur ve şu an 10 üye sendikası bulunmaktadır. Üye sendikaların 9’unun isimleri “Öz” ifadesiyle başlamaktadır. Sadece “Lojistik-İş” sendikasının ismi istisnadır. Ülkem-İş istatistikte ilk olarak 2020 Ocak ayında 15 bin üyeyle yer almıştır ve üyelerinin çok büyük çoğunluğu Öz-İş sendikasındadır. Ancak Öz-İş’in erimesiyle birlikte Ülkem-İş konfederasyonunun üye sayısı 4 bin’e gerilemiştir. Ülkem-İş’e bağlı Öz Haber-İş sendikası 2020 Temmuz istatistikleriyle işkolu barajını aşarak TİS yetkili sendika olmuştur ve bu durumunu sürdürmektedir.
Konfederasyonlardan bağımsız sendikaların toplam üyelikler içindeki oranında önemli bir değişiklik olmamakla birlikte 2022 itibariyle 3 bağımsız sendika (Banksis, PTT-Sen, Posta-İş) barajı aşmış durumdadır.
6356 sayılı yasayla işkolu barajının düşmesiyle birlikte çok sayıda yeni sendika kurulmuştur. Bu sendikaların bir kısmı mesleki nitelikteyken bir kısmı ise kişiler çevresinde kurulmuş, gerçek fonksiyonları olmayan sendikalardır. Sosyalist solun bazı kesimleri de yeni bağımsız sendikalar oluşturmuştur. Sosyalist harekette bağımsız sendikalar öteden beri var olmakla birlikte, bu dönemde hem sendikal hareketin kurumsal merkezlerinin krizinin derinleşmesi hem de barajın düşmesi nedeniyle yeni örgütlenmeler artmıştır. Ancak bu sendikaların çok azı etkili bir örgütlenme gücüne ve barajı aşarak “TİS yetkili sendika” olmuştur. Şu an sınıf hareketinin iktidardan ve sermayeden bağımsız örgütlenmesi DİSK’e bağlı sendikaların bir kısmında, Türk-İş’e bağlı bazı sendikalarda ve birkaç bağımsız sendikada yer almaktadır.
İşkollarının Genel Görünümü
Tablo 3: İşkollarının Genel Görünümü (2021, 2022)
En çok sayıda işçinin çalıştığı işkolları sırasıyla “Ticaret, Büro …”, “Metal”, “İnşaat” ve “Tekstil ve Deri” işkollarıdır. En az işçinin çalıştığı işkolları ise, en düşükten başlayarak, “Basın, Yayın ve Gazetecilik”, Tarım ve Ormancılık”, “Çimento, Toprak ve Cam” işkollarıdır. Geçen yılki istatistiklere göre en az çalışanın olduğu “İletişim” işkolu ise İşkolu Yönetmeliği’nde yaşanan değişimin etkisiyle sondan 4. sıraya yükselmiştir.
Sendikalaşma Oranları: Tüm kayıtlı işçiler içinde resmi sendikalaşma oranı %14,3’tür. Sendikalaşmanın en yoğun olduğu işkolları Genel İşler (%53,3); Sağlık ve Sosyal Hizmetler (%35,6); Banka, Finans ve Sigorta (%33,8); Savunma ve Güvenlik (%30,7) ve Enerji (%30) işkollarıdır.
Sendikalaşma oranının en düşük olduğu işkolları ise, en düşükten başlayarak, İnşaat (%3,9); Konaklama ve Eğlence İşleri (%5,4); Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar (%7,1); Ağaç ve Kağıt (%7,8) işkollarıdır.
İşkollarındaki Sendikalı İşçi Sayısı: Sendikalı işçi sayısının en çok olduğu işkolu Genel İşler (482 bin) işkoludur. Sonra sırasıyla Metal (305 bin); Ticaret, Büro vd. (272 bin); Sağlık ve Sosyal Hizmetler (241 bin) ve Dokuma, Hazır Giyim ve Deri (112 bin) işkolları gelmektedir.
Sendikalı işçi sayısının en az olduğu işkolları ise, en düşükten başlayarak, Basın, Yayın ve Gazetecilik (8.800); Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı, Ardiye ve Antrepoculuk (18 bin); Ağaç ve Kağıt (21 bin); İletişim (31 bin) işkollarıdır.
Sendika Üyeliğindeki Değişimler: Sendikalı işçilerin toplam sayısı 1 yıl içinde 120 bin kişi artmıştır.
Sayısal olarak en yüksek artış Genel İşler (29 bin); Metal (21 bin); Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar (10 bin); Sağlık ve Sosyal Hizmetler (10 bin); Dokuma, Hazır Giyim ve Deri (8 bin) iş kollarında olmuştur.
Son 1 yıl içinde sendika üyelikleri bir önceki yıla göre ortalama %5,8 oranında artmıştır. En yüksek artış oranı İletişim (5.7 bin kişi; %22,5); Avcılık, Balıkçılık, Tarım ve Ormancılık (4.8 bin kişi; %15,4); Tekstil, Hazır Giyim ve Deri (8.7 bin kişi; %8,4); Çimento, Toprak ve Cam (2.7 bin kişi; %7,9); Metal (21.7 bin kişi; %7,7); Taşımacılık (5.5 bin kişi; %7,1) işkollarıdır.
Sendika üye sayısı azalan işkolu Banka, Finans ve Sigorta (600 kişi; %0,6) işkoludur. Basın, Yayın ve Gazetecilik ve Konaklama ve Eğlence İşleri işkollarında üye sayısı aynı kalmıştır. İnşaat işkolunda üye sayısı sadece 600 kişi (%1,3) oranında; Savunma ve Güvenlik işkolunda ise 1.700 kişi (%2,5) artmıştır.
İşkolu Barajı: Yeni TİS yetkisi alabilmek için gerekli %1 barajını geçen sendika sayısı 58’dir. 2013 yılındaki ilk istatistikte o dönemdeki barajı geçen sendika sayısı 44’tür. Aradan geçen 9 yılda barajı geçen sendika sayısı 14 artmıştır.
Barajı geçen sendika sayısı, bir önceki istatistiğe (Temmuz 2021) göre, 4 artmıştır. Bu sendikalar Türk-İş/ T. Orman-İş, Posta-İş (Bağımsız), DİSK/Enerji-Sen, Hak-İş/ Enerji-İş sendikalarıdır. Türk-İş’in 32 sendikası, Hak-İş’in 16 sendikası, DİSK’in 6 sendikası mevcut durumda barajın üstündedir. Ayrıca 3 bağımsız sendika (PTT-Sen, Posta-İş ve Banksis) ile Ülkem-İş Konfederasyonuna üye 1 sendika (Öz Haber-İş) barajın üstündedir.
6356 sayılı yasanın Geçici 6. Maddesi ile 2009 itibariyle işkolu barajını geçer durumda olan sendikalara ve 2009 ile 15.09.2012 arasında kurulan sendikalara tanınan barajdan muaf olma maddesi 12.06.2020 tarihine kadar uzatılmış ancak daha sonra uzatılmamıştır. Bu durum fiili olarak %1 barajının altında olup bu maddeden yararlanarak yeni TİS başvuruları yapabilen Nakliyat-İş, Sosyal-İş, Deriteks, Tümka-İş, Oyuncular Sendikası, Spor Emek-Sen ve Devrimci Turizm-İş sendikalarının önünde bir engeldir. Bu sendikalardan Sosyal-İş son bir yıl içinde 4 bin üye kaybetmiştir. Örneğin Metro marketlerde 2020 yılında yetki istisnasının ortadan kalkmasının ardından işçiler Koop-İş’e üye olmuş ve bu sendika 2021 yılında TİS imzalamıştır. Deriteks üye sayısını korumaktadır. Nakliyat-İş ise son bir yılda üye sayısını bir miktar (700 kişi) artırmıştır.
Bazı İşkolları ve Sendikalar Düzeyindeki Durum:
Avcılık, Balıkçılık, Tarım ve Ormancılık (01): Bu işkolunda bu dönemde 3 yetkili sendika vardır. Türk-İş/T. Orman-İş sendikası 9 yıl aranın ardından bu dönemde yeniden barajı geçmiştir. DİSK/BTO-İş Sendikası ise üye sayısını 1.500’e çıkarmasına rağmen %0,95 ile yetki barajının altında kalmıştır. Sendika tarafından yapılan açıklamada, ÇSGB’nin üye sayılarını çarpıttığı ve bakanlığın kendi üye sayılarını düşük göstererek baraj altında bıraktığı belirtilmiştir.
Madencilik ve Taş Ocakları (03): İşkolundaki işçi sayısı 10.7 bin kişi artarken sendikalı işçi sayısı 1.800 (%4,7) artmıştır. İşkolunda 3 yetkili sendika bulunmaktadır: Türk Maden-İş (28 bin; %13,8), Genel Maden-İş (8.9 bin; %4,3), Öz Maden-İş. (3 bin; %1,5). 2018 yılında Soma merkezli olarak kurulan ve geçtiğimiz 2 yılda binlerce işçinin yıllardır ödenmemiş olan alacaklarını almasını sağlayan, önemli direnişler yürütmüş olan Bağımsız Maden-İş sendikası temmuz ayında Ankara’da eylemlerden dönen Genel Başkan Tahir Çetin ile Ali Faik İnter’i trafik kazasında kaybetmiştir. Bu önemli kayıplara rağmen sendikanın mücadeleleri sürmektedir. Sendikanın etkisinin bu dönemde üye sayısında artış olarak yansımadığı görülmektedir. Bağımsız Maden-İş’in üye sayısı son 1 yılda 200 kişi azalarak 400 kişi (%0,2) olmuştur.
Petrol, Kimya, Lastik ve Plastik İşkolu (04): İşkolundaki işçi sayısı 24 bin artarken sendika üye sayısı 4 bin kişi artarak 62 bin kişi olmuştur. İşkolunda Petrol-İş ve Lastik-İş sendikaları yetkili sendika durumundadır. Hak-İş/ Öz Petrol-İş Sendikası (3.3 bin üye; %0,59) son bir yılda üye sayısını 300 kadar artırmıştır. Ancak son 4 yıl değerlendirildiğinde üye sayısı 900’den sürekli yükselerek baraja yaklaşmıştır.
Dokuma, Hazır Giyim ve Deri (05): Bu işkolu en kalabalık işkollarından olmakla birlikte göreli bir gerilime yaşamaktadır. 2013 yılında tüm işçilerin % 9,1’ini oluştururken 2022 yılında %8,6’sını oluşturmaktadır. 2021 Ocak ayında DİSK/Tekstil %0,99’luk üye oranıyla TİS yetki barajının altına düşmüştür. Ancak 2021 Temmuz istatistikleriyle, az bir farkla da olsa, yeniden barajı geçmiştir. 2022 Ocak verilerinde de 13 bin üyeyle barajın hemen üstündedir. 2021 yılında Urfa’da Uğur Tekstil işyerinde yaşananlar sendikanın işçiler için bir adres olmasını zorlaştırmaktadır. İşkolundaki diğer yetkili sendikalar olan Öz İplik-İş üye sayısını yaklaşık 5 bin kişi, Teksif ise 2.6 bin kişi artırmıştır. İşkolunda belirli bir örgütlenme düzeyi olan ve arkasında kuvvetli bir mücadele geleneği olan Deriteks ise (4.4 bin üye; %0,3) barajın altında olmakla birlikte yeni örgütlenme ve direnişler gerçekleştirmektedir.
İletişim İşkolu (07): Bu işkolundaki işçi sayısı 2021 Temmuz istatistiğinde 87 bin olarak yer alırken 2022 Ocak istatistiğinde 104 bin’lik bir artışla 191 bin’e yükselmiştir. Bu büyük sıçrama İşkolları Yönetmeliği’nde 1 Eylül 2021 tarihinde yapılan değişiklikle çağrı merkezlerinin ticaret-büro işkolundan iletişim işkoluna alınmış olmasından kaynaklanmaktadır. İşkolundaki sendikalı işçi sayısı önceki döneme göre 5 bin kadar artmış olmasına karşın, yönetmelik değişikliğiyle yaşanan bu sıçrama nedeniyle, işkolundaki sendikalaşma oranı %30’dan %16’ya düşmüştür. 2022 itibariyle işkolundaki 6 sendikadan 5’i yetkili sendika durumundadır. Bunlardan birisi de 2021 Ağustos ayında kurulan bağımsız Posta-İş sendikasıdır. Bu sendika kurulur kurulmaz hızlı şekilde 2 bin üyeye ulaşmış ve barajı geçmiştir.
İşkolundaki en büyük sendika olan Türkiye Haber-İş’in üye sayısı 1 yıllık dönemde 2 bin 500 artarak 21 bin olmuştur. Hak-İş/Öz İletişim-İş’in sendikası üye sayısı 700, Ülkem-İş/Öz Haber-İş’in üye sayısı 1.200 artmıştır. Sınıf mücadeleci çizgideki bir sendika olan PTT-Sen ise, geçen dönemde yöneticileri işten atılmasına ve karşılaştığı baskılara rağmen, ayakta kalmayı başarmıştır. Üye sayısı bir miktar azalmayla 3 bin olmuştur ve %1,6’lık sendikalaşma oranıyla yetkili sendika olmaya devam etmektedir.
Basın, Yayın ve Gazetecilik (08): İşkolunda 95 bin çalışanın 8.8 bin’i sendika üyesidir. Sendikalı işçi sayısı bir yılda 3 bin artışla %9,3’e çıkmıştır. İşkolunda 3 yetkili sendika vardır. Bu işkolunda 2009’da başlayan Sabah-atv grevinden sonra ilk kez 2022 Ocak ayında greve çıkılmış ve grev TİS ile sonuçlanmıştır. Geçtiğimiz yıl bu işkolunda bazı örgütlenme girişimleri ve uyuşmazlıklar kamuoyuna yansımıştır. TİS barajının altında olan DİSK/Basın-İş sendikası da örgütlenme faaliyetlerini sürdürmektedir.
Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar İşkolu (10): Bir tür torba işkolu özelliği taşımaktadır, 4 milyona yakın işçi çalışmaktadır. İşkolunda yetkili sendika olarak Koop-İş ve Tez-Koop-İş sendikaları bulunmaktadır. 2020 Ocak istatistiklerinde barajın hemen üzerinde üyeye sahip olan Öz Büro-İş sendikası 1 yılda 3 bin 500’ün üstünde üye kaybetmiş (34 bin üye; %0,9) barajın altına düşmüştür. 2019’da 44 bin üyesi olan sendikanın üye sayısı 3 yılda 34 bin’e düşmüştür. İşkolundaki köklü sendikalardan olan DİSK/Sosyal-İş ise yetkili sendika konumunu kaybetmiş ve son 1 yılda 4 bin üye kaybederek 6 bin üyeye gerilemiştir.
Koop-İş ve Tez Koop-İş sendikaları son iki yılda toplam üye sayılarını 16 bin artırarak her ikisi de 114 bin üyeye ulaşmışlardır. 2020 Ocak verilerine göre Koop-İş’in 70 bin, Tez Koop-İş’in 74 bin üyesi bulunurken son 2 yılda toplamda 84 bin üye artışı gerçekleşmiştir. Bu artış işkolundaki işçi sayısının artışına göre oldukça yüksek bir artıştır ve artışın önemli bir kısmının 2020’de gerçekleşen kamu taşeron işçilerinin kadroya geçişinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Son bir yılda Ticaret/Büro işkolunda 4 yeni sendika kurulmuştur. Bu işkolunda Öğretmenler Sendikası, Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanları Sendikası (TMGD-Sen) gibi meslek esaslı örgütlenen yeni sendikalar kurulmuştur. Yine bu işkolunda TYS (Türkiye Yazarlar Sendikası, Müzik-Sen, Sine-Sen, Oyuncular Sendikası, Sinema-TV Sendikası, Avukatlar Sendikası, Mali Müşavir Sen, İSG-Sen (İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Sendikası), AVMES (Alışveriş Merkezi Emekçileri Sendikası), Yaz-İş (Yazılım İşlem İşçileri Sendikası), Öğrenci-Sen gibi işkolunun tamamı yerine işkolu içindeki belirli çalışanlarla sınırlı mesleki sendikalar yer almaktadır. Bu sendikalardan Öğretmen Sendikası ağustos ayında kurulmuş olmakla birlikte, kısa sürede 600 üyeye ulaşarak belirli bir dinamizmin varlığını göstermiştir. Birlik Sendikası ve Mağaza Market Sen de sosyalist grupların yakın zamanda kurdukları sendikalar içinden belirli bir üyeye ulaşabilen yapılar olmuşlardır.
Metal (12): İşçi sınıfı hareketinin geleneksel olarak en kritik işkollarından olan metal işkolunda 1 milyon 838 bin işçi çalışmaktadır. Tüm işçilerin %12’si metal işkolundadır. Merkez kapitalist ülkelerden farklı olarak Türkiye sanayisinde bu işkolunun göreli ağırlığında uzun dönemde azalma yoktur. Hem 2013 hem de 2022 istatistiklerine göre işkolunun toplam işçi sayısına oranı %12,6’dır.
Tablo-4: Metal İşkolundaki Sendikaların Üye Sayı ve Oranlarındaki Değişim (2013 O-2022 O)
İşkolunda örgütlü 3 sendikanın üye sayılarındaki değişim Tablo-4’te verilmiştir. Uzun dönemde (2013-2022) Türk Metal-İş’in üye sayısında bir miktar göreli artış bulunmaktadır. Birleşik Metal-İş’in işkolundaki örgütlülük oranı aynı kalmıştır. Ancak son 1 yılda Birleşik Metal-İş sendikası üye sayı 4 bin kişi artmıştır. Patronlarla ve sarı sendikalarla yoğun bir mücadele içinde ilerlenen bu işkolunda bu artış, küçük ölçekli de olsa, olumlu bir gelişmedir.
İnşaat (13): Türkiye’deki en kritik, en örgütsüz ve örgütlenmenin en zor olduğu işkollarından birisi olan işkolunda yetkili sendika olarak sadece Yol-İş (50.5 bin: %3,7) sendikası bulunmaktadır. Ancak hak arama eylemleri sosyalistlerin öncülüğündeki DİSK/Devrimci Yapı-İş, inşaat-İş, İnşaat-Sen, İyi-Sen sendikaları tarafından gerçekleştirilmektedir. Ücretleri ödenmeyen, kötü koşullarda çalıştırılan birçok işyerinde bu sendikalar öncülüğünde eylemler, direnişler yapılarak bazı hak kazanımları sağlanmaktadır. İnşaat işkolundaki sınıf mücadeleci sendikaların üye sayıları henüz yaygın bir örgütlenmeyi yansıtacak düzeyde değildir. Sınıf mücadeleci sendikalar içinde en yüksek üyeye sahip olan Devrimci Yapı-İş’in 755 üyesi vardır.
Enerji (14): 2022 Ocak istatistiğiyle en önemli gelişmelerden birisi enerji işkolunda yaşanmıştır. Bu işkolunda hem DİSK/Enerji-Sen hem de Hak-İş/Enerji-İş sendikaları barajı bu dönemde geçmiştir. DİSK/Enerji-Sen ülkenin birçok yerinde yürüttüğü örgütlenme çalışmalarında son 1 yılda bir sıçrama gerçekleştirmiştir. Geçtiğimiz yıllarda başta Bedaş olmak üzere birçok işyerinde önemli direnişler gerçekleştiren Enerji-Sen, pandemi şartlarında çalışmak zorunda bırakılan sayaç okuma işçilerinin haklarını savunmak için çalışmalar yürütmüş ve eylemler gerçekleştirmiştir. 2020 Temmuz istatistiklerinde 1.400 üyeye (%0,6) yükselerek işkolu barajına yaklaşan sendika sonraki dönemde üyelerinin önemli kısmını kaybetmişse de faaliyetlerini devam ettirmiştir. İşkolunda yıllardır yetkili tek sendika olan Tes-İş’in duyarsız ve işveren yanlısı tavırları karşısında Enerji-Sen’in çalışmaları karşılığını bularak bu dönem üye sayısı 3.200’e (%1,3) ulaşarak barajı geçmiş, yolu açmıştır.
Taşımacılık (15): Taşımacılık işkolunda yaygınlaştırılmaya çalışılan “esnaf kuryelik” dayatmasına karşın işçi sayısı son 1 yılda %11 artarak 902 bin’e yükselmiştir. Pandemi döneminde önemi ve gündelik yaşamdaki etkisi daha da artan bir işkolu olmuştur. İşkolunda Demiryol-İş, Tümtis, Nakliyat-İş sendikalarının üye sayısı artmıştır. İletişim işkolundaki PTT-Sen ile birlikte kurulan ve birlikte örgütlenen PTT Kargo-Sen ise hızlı bir örgütlenmeyle 2020 Temmuz ayına kadar 3.6 bin üyeye (%0,45) ulaşmıştır. Sonraki dönemde ise işten atmalar, baskılar vb. sonrasında üye sayısı 48’e düşmüştür. Öte yandan işkolunda barajın üstünde olan Hak-İş/Öz Taşıma İş Sendikası da 2020 Temmuz ayındaki 21 bin üyeden sonraki dönemde 12 bin üyeye gerilemiştir ve 2022’de de bu düzeydedir.
Sağlık ve Sosyal Hizmetler (17): İşkolunda Türkiye Sağlık-İş sendikası ile Öz Sağlık-İş sendikası barajı aşmış sendikalardır. Sağlık işkolu pandemi döneminde iş yükü ve karşılaştığı riskler en fazla artan işkollarından birisidir ve bu işkolunda artan sorunlar kamuoyuna da yansımaktadır. Son bir yılda 3 yeni sendika faaliyete başlamıştır. Bu işkolunda son 1 yılda Öz Sağlık-İş sendikası üyeliğinde önemli bir değişiklik görünmezken, T. Sağlık-İş’in üye sayısı 6 bin artmıştır. Ülkem-İş/Öz Sağlık-Sen de 1.100 üye (%0,17) sayısıyla belirli bir örgütlülüğe sahiptir. En önemli gelişme ise Devrimci Sağlık-İş’in üye sayısını 3 bin artırarak 4.200 üyeye (%6,3) ulaşması ve baraj sınırına yaklaşmış olmasıdır. Geçtiğimiz yıl Devrimci Sağlık-İş kamu hastanelerinde yoğunlaşan bir örgütlenme çalışması yürütmüştür. 2021 yılı sonlarında ise önemli bir adım atarak sağlık işkolunun en üst katmanındaki çalışanlar olan doktorlara sendikal örgütlenme ve sendikaya üye olma çağrısı yapmıştır. Önümüzdeki dönemde bu temponun sürdürülebilmesi durumunda, bu işkolundaki yerleşik statükonun kırılması mümkün olabilir.
Konaklama ve Eğlence İşleri (18): Bu işkolunda pandeminin ilk dönemindeki kısıtlamalar nedeniyle işçi sayısında azalma yaşanıp 2021’de kısıtlamaların hafiflemesiyle birlikte işkolunda bir artış olmuştur. Çalışan sayısı 2020-2021 döneminde 76 bin azaldıktan sonra 2021-2022 döneminde 108 bin kişilik artışla 959 bin’e ulaşmıştır. Bu işkolunda Toleyis’in üye sayısı 2020-2021 döneminde iki katına çıkarak 39 bin’e yaklaşmış ve 2022’de de bu düzeyde devam etmiştir. Hak-İş/Oleyis’in üye sayısında ise aynı dönemde azalma vardır. DİSK/Devrimci Turizm-İş’in ise 1.600 üyesi (%0,17) vardır ve bazı işyerlerinde TİS’leri bulunmaktadır. Üye sayısı 2020’ye göre 3.7 00 kişi azalarak 7.400’e gerilemiştir. Konaklama ve eğlence işleri işkolunda son iki yılda 6 yeni sendika kurulmuş olmakla birlikte üye sayıları, Ocak 2022 itibariyle, 100’ün altındadır.
Savunma ve Güvenlik (19): Son yılların en hareketli işkollarındandır. İşkolundaki işçi sayısı 2020 Ocak ayında 304 bin iken, taşeron işyerlerinden kamu işyerleri ve belediye şirketlerine geçiş sonrasında işkolu intibaklarının 2020 yılı içinde yapılmasıyla, 2021 Ocak ayında 221 bin kişiye düşmüştür. Bu değişiklik sendika üyeliklerinde de önemli dalgalanmalara neden olmuştur. 2020’de %44,6 olan sendikalaşma oranı, kamu işyerlerinin işkolundaki ağırlığının azalmasıyla birlikte, 2022’de %30,7’ye düşmüştür.
Savunma Bakanlığı ve NATO işyerlerinde örgütlü olan Türk Harb-İş’in üye sayısı hemen hemen sabittir. Özel güvenlik işçilerini örgütleyen en eski sendikalardan olan ve 2019’a kadar Hak-İş üyesi olan Öz-İş Sendikası söz konusu yılda Hak-İş’ten ihraç edilmiş ve Ülkem-İş Konfederasyonu’nun ana kurucusu olmuştur. Ancak sendika 2018’den itibaren hızla eriyerek 2022’de 650 üyeye (%0,3) düşmüştür. Bu örnek, savunma ve güvenlik işkolunda merkezi ve/veya yerel iktidara yakın olan, onların tercih ettiği sendika olmanın ne kadar etkili olduğunu gösteren bir örnektir.
İşkolunda çalışan sayısı ve sendikalardaki üye sayısı değişikliklerine ilişkin veriler aşağıdaki tabloda sunulmaktadır. Tabloda sadece üye sayısı yüksek olan sendikalara yer verilmiştir.
Tablo-5: Savunma ve Güvenlik İşkolundaki Değişimler (2020 Ocak-2022 Ocak)
Genel İşler (20): Genel işler işkolu çoğunlukla belediyelerde örgütlüdür. Apartman, site vb. örgütlülükler çok az bir kesimde mevcuttur. Hastane gibi işyerlerindeki temizlik işleri taşeronlarının hastane bünyelerine ve dolayısıyla asıl işin yapıldığı işkoluna geçmesiyle bu işkolunda da bir sayısal azalma meydana gelmiştir. Ancak genel örgütlenme oranında azalma olmamıştır. Hizmet-İş sendikası işkolundaki en çok üyeye sahip sendika olmaya devam etse de son 2 yılda hem sayısal hem de göreli bir gerileme içindedir. Genel-İş ise hem üye sayısını hem de göreli gücünü artırmıştır.
Tablo-6: Genel İşler İşkolundaki Değişimler (2020 O-2022 O)
Değerlendirme
Sendikalı işçi sayısında artış devam etmekle birlikte sendikalaşma oranı geçen seneyle hemen hemen aynı kalmıştır. 2013’ten beri sendikalı işçi sayısındaki artışın önemli kısmını oluşturan Hak-İş’in üye sayısındaki artış eğilimi yavaşlamıştır. Hak-İş üye sayısı önemli oranda merkezi ve yerel iktidarların desteğiyle, iktidarın kendi zeminini tahkim etmesinin parçası olarak artmıştır. Bazı yerel yönetimlerin AKP’den CHP’ye geçmiş olması işçiler üzerinde AKP tarafından oluşturulan baskı zincirinin kırılması için olanak yaratmakla birlikte bu sefer de, yine yerel iktidar tarafından desteklenen diğer sendikaların örgütlenmesi başka bir sorun oluşturmaktadır. Sendikalar, kendilerine siyasal olarak yakın olan yönetimlerle bir bağımlılık ilişkisine girmeden örgütlenmeyi hedeflemelidir. Yönetimlerin baskı yapmaması ve tarafsız kalması, daha sağlıklı bir sendikal örgütlenmenin olanaklarını içerecektir.
Bu dönemde DİSK’e bağlı sendikaların genelinde bir artış eğilimi görülmektedir. BTO-İş, Lastik-İş, Tekstil, Birleşik Metal-İş, Devrimci Yapı-İş, Enerji-Sen, Nakliyat-İş, Limter-İş, Devrimci Sağlık-İş, Güvenlik-Sen ve Genel-İş sendikalarında son bir yılda üye artışı olmuştur. BTO-İş yetki barajı sınırına gelirken Enerji-Sen ise barajı geçerek yeni bir mevzi kazanmıştır.
Sınıf mücadeleci bağımsız sendikalar da geçen sene direnişler ve eylemlerle mücadelenin gelişimine katkı sağlamışlardır.
2022 Ocak istatistiklerinin yayınlandığı günlerde peş peşe ortaya çıkan işçi direnişleri ise, yaşanmakta olan ekonomik krize karşı, işçi hareketinde kitlesel bir tepki için kuvvetli ipuçları barındırmaktadır. Ortaya çıkan hareketliliğin 1989 Bahar Eylemlerindeki gibi genel bir yükselişe dönüşmesi halinde ülkedeki toplumsal ve siyasal iklimi değiştirme potansiyeli bulunmaktadır.