Cumartesi, Aralık 21, 2024
spot_img

Daha Güçlü Korkmuyoruz

Görünen odur ki, bu koşullarda barikatları çoğalmaktan hak mücadelelerini yükseltmekten inadı ve ısrarı devam ettirmekten ve daha yüksek sesle KORKMUYORUZ! diye bağırmaktan başka çaremiz yoktur

Siyasi iktidar her koşulda hak hukuk adalet arayanlara karşı, elinde bulunan tüm araçları kullanıyor. Baskı, yıldırma, korkutma, göz altı, tutuklama ne varsa elinde kullanarak herkesi kendisine biat ettirme  stratejisi uyguluyor.

Siyasi iktidarın bu yaklaşımına karşı son yıllarda irili ufaklı ama inat ve kararlılıkla neredeyse tüm iş kollarında işçilerin, KHK’lıların, EYT’lilerin, köylülerin, çevrecilerin hak mücadeleleri önemli bir karşı duruşu ifade ediyor. Ciddi bir gerileme yaşayan öğrenci hareketi ve akademi, Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyum rektöre karşı mukavemete geçince tüm muhalif kesimlerin de desteğini alarak neredeyse son yılların en büyük mücadele deneyimlerinden birini yarattı.

Bu mücadeleye karşı Devlet tüm gücüyle hücum ediyor. Tüm kurumları ile bu süreci bastırmaya ve ortaya çıkan tüm toplumsal tepkileri (faşizmin bilinen tüm yöntemlerini kalıcılaştırarak) iktidarını kalıcı kılmanın koşullarını yaratmak için ezmeye çalışıyor.

Yaklaşık bir yılı bulan pandemi koşullarında, üretim ve hizmet zincirlerini kesintisiz uygulayan sermayeye her türlü teşvik ve olanağı sunan iktidar milyonlarca işçiyi önce 1100 TL’ye şimdi de 1400 TL’ye mahkum ederken bu sürece itiraz edenleri de 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2 maddesini (KOD 29) uygulayarak açlıkla terbiye etmeye çalışıyor.

Binlerce küçük esnafı ve ailelerini de açlığa mahkum ediyor.

Asgari ücrete %21.5 zam yapan iktidar milyonlarca emekliye %8 gibi bir ücret artışı ile alım gücü iyice düşürülmüş bir yaşamı zorunlu kılıyor.

Bir taraftan her şeye rağmen direnişler tepkiler protestolar gündeme getirilirken diğer yandan tüm bu olumsuzlukları bir program dâhilinde derleyip toparlayacak merkezileştirip ortak bir noktaya seferber edecek gerçek bir muhalefet hareketi  ortaya çıkamıyor. Kısmen varmış gibi görebileceğimiz  muhalefet ise saldırılardan tutuklamalardan hukuksuzca yargılanmalardan kafasını kaldıramadığı gibi mücadele eksenini de bir türlü bulamıyor.

Görünen odur ki, bu koşullarda barikatları çoğalmaktan hak mücadelelerini yükseltmekten inadı ve ısrarı  devam ettirmekten ve daha yüksek sesle KORKMUYORUZ! diye bağırmaktan başka çaremiz yoktur.

Bir Cevap Yazın

Kamil Kartal
Sendika Uzmanı

Her Yerde 1 Mayıs

Saray/ AKP/ MHP iktidarı salgını gerekçe göstererek 17 Mayıs’a kadar her türlü etkinlikleri yasaklama ve hafta sonları sokağa çıkma yasağı ilan ederek 1 Mayıs’ın...

“Davar Sürüsü”nden “Yurttaş”a Cumhuriyet Ne İşe Yarar, Önemli Midir?

Hadi şu, bir dönem her lisenin her arka sırasında mevcut, beyaz gömleğinin uçları pantolonundan çıkmış, kravatı gevşemiş, kesif sigara kokan, bıyıkları yeni terlemiş oğlan...

Biliyor Musunuz?

Dünyada gelir adaletsizliği, sınıfsal uçurum her geçen gün biraz daha derinleşiyor. Kapitalistler varlıklarına varlık katarken yoksul halk yığınları daha da fakirleşiyor. İşte rakamlarla sınıfsal...

Z’den A’ya Çağrışımlar – Tragedya ve Mitolojide Kadın Kahramanlar

Z’den A’ya Çağrışımlar Fuat Ercan'la Sohbetler'e bu hafta Bengü Demiray, Deniz Soruklu Evren, Muteber Yüğnük ve Güneşin Aydemir konuk oldu Dünya Tiyatro Günü'nde Gaia,...