Pazar, Aralık 22, 2024
spot_img

Ahlaksız ve Kötü Niyetli

Kod 29 bir tür fişleme durumu. patronlar arası açık şifre adeta... beter olanı bu kayıtları tutan Çalışma Bakanlığı suç ortağı oluyor. sermayenin ahlaksız ve kötü niyetli uygulamalarına çanak tutan tüm mevzuat değişmeli

korona salgını sonrası iktidarın işten çıkarmayı yasaklaması ve sermayeye işçileri ücretsiz izine çıkarma ‘hakkı’ vermesi üzerine düşünürken yazının başlığında daha çok zorlandım. aklıma ilk gelen ‘vahşi’, ‘ilkel’ sözcükleriydi; vazgeçtim. bu sözcükler bazen anlamı daraltırken bazen de çağrışımları nedeniyle bazı canlılar ve toplumlar hakkında oluşturulmuş önyargıları da kabul etmek anlamına geliyor.

Mukavemet TV‘de Kamil Kartal ile hazırladığımız direnEmek programında ülkemizde sürmekte olan direnişlerde yer alan işçi arkadaşlarımızla konuşuyoruz. bu programlardan ilkine yurtdışında inşaat şirketlerinde çalışan ve ücretlerini alamayan inşaat işçileri adına İnşaat Sen’den Murat Toksöz, sendikal örgütlenme nedeniyle işten çıkarılan PTT işçileri adına PTT Sen genel başkanı Halit Büyük, geçtiğimiz haftaki programa da Çorum Ekmekçioğlu Firması’nda aynı nedenle işten çıkarılan Birleşik Metal İş’ten Erkan Kaplan ve Migros işçisi DGD Sen’den Ümit Gürler katılmışlardı.

arkadaşlarımızın temel talepleri işlerine geri dönmek ve haklarının ödenmesi… fakat bu taleplerin öncesinde yasal haklarının/ haklarımızın çiğnendiğine çok net bir vurgu vardı. madem ki sendikal örgütlenme yasal, anayasal bir hak ve uluslararası sözleşmelerle de güvence altında o zaman patronların bu hukuk tanımaz eylemlerine ‘dur’ denilmeli… madem ki ücret işçinin alın terinin karşılığı ve tek geçim kaynağı o zaman patronların işçilerinin ücretlerini GASP etmelerine son verilmeli…

geçtiğimiz hafta PTT Sen genel başkanı Halit Büyük ve sendika üyeleri Ankara’da gözaltına alındılar. Sendikal nedenlerle işçi çıkarmanın suç olduğu (sendika yöneticilerinin tayinlerinin bile kurala bağlı olduğu) yasaları hiçe sayan patron seslerini duymayınca, PTT bölge müdürleri, bölge Çalışma Müdürleri, yasaları koruma görevi olan kamu görevlileri seslerini duymayınca Ankara PTT Genel Müdürlüğü önüne taşımak istedikleri eylemlerine polis müdahale etti…

gerekçe ‘toplantı gösteri yürüyüşleri kanununa aykırı’… sendikal nedenlerle İş Kanunu, Sendikalar Kanunu, Anayasa ve uluslararası sözleşmeleri ihlal eden patronların karşısına dikilemeyenler “yasalar çiğneniyor, ekmeğimizle oynanıyor” diyerek yönetenleri uyaran işçilerin karşısına dikiliyorlar…

işçileri İş Kanunu 25/2’den, “ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranmak” (kod 29) gerekçesiyle işten çıkaran patronlara ne Bölge Çalışma Müdürlükleri, ne Çalışma Bakanlığı “somut olarak ne yaptı?” diye sormuyor. patronların bu ahlaksız davranışı karşısında işçilere karşı “ahlaksız ve kötü niyetli olmadığınızı kanıtlayın” dercesine bir suskunluk, bir görmezden gelme, bir sağırlık…

Ekmekçioğlu Firması’nda işten çıkarılan arkadaşımız “gizli gizli örgütlendik dedikten sonra “patronumuz MESS üyesi” dedi. patronların kendisi işveren sendikası üyesi olurken, işçilerin işçi sendikasına üye olmalarına tahammül edemiyor ve işten çıkarıyor veya ücretsiz izine gönderiyor. sendikal örgütlenmenin yasal olarak hak ve güvence altında olduğu bir ülkede işçiler gizli gizli örgütleniyor…

Migros’da da benzer durum; sendika üyesi olan işçiler işten çıkarılıyor veya ücretsiz izine gönderiliyor. İşyerinde ödenmeyen fazla mesailer, taciz, mobing iddiaları hiçbir yetkilinin dikkatini çekmiyor…

son aylarda ülkemizde yüzlerce işçi bir anda ahlaksız ve kötü niyetli oluverdi. tek bir ihtar, yevmiye cezası bulunmayan, savunmaları bile alınmayan işçiler, bazıları iş çıkışı telefonlarına gelen bir ileti ile 25/2’den işten çıkarılıyorlar. kod:29’un bir özelliği bir daha iş bulmayı olanaksız kılması… iş başvurusu yapan işçinin kayıtlarında kod:29’u gören patronlar başka bir şey sormaksızın geri çeviriyorlar…

kod 29 bir tür fişleme durumu. patronlar arası açık şifre adeta… beter olanı bu kayıtları tutan Çalışma Bakanlığı suç ortağı oluyor. işçi işveren ilişkilerini düzenlemekle görevli bakanlık  patronlar için kayıt tutar bir durumda… bu yüzden konuştuğumuz arkadaşlar “İş Kanunu değişmeli” diyorlar. sermayenin ahlaksız ve kötü niyetli uygulamalarına çanak tutan tüm mevzuat değişmeli… yetmez; bugüne kadar gördüğümüz, yaşadığımız hukuksuz uygulamaların sorumluları, bunlara sessiz kalıp, göz yuman tüm kamu görevlileri (en azından) yasalara ve Anayasa’ya aykırı davranmaktan, görevi ihmalden yargılanmalı…

bize düşen,

sınıf savaşımı veren, emeğini ve ekmeğini korumaya çalışan, yalnızca bugün için değil yarınlar için de savaşım veren emekçileri desteklemek her koşulda, her zaman sorumluluğumuzdur. yanlarına gidemiyorsak haberlerini çoğaltarak, bu ahlaksız ve kötü niyetli patron düzenini görünür kılarak, tüm ilişkilerimizde emekten yana taraf olduğumuzu göstererek; “aşağı bak” diyenlere inat birbirimize ve göğe bakarak da destek olabiliriz…

Bir Cevap Yazın

Salim Çalık
Emekli Maden İşçisi, Şiir Yazar