Pazar, Aralık 22, 2024
spot_img

Adaleti Birleşik Mücadele Sağlayacak

Adalet dosyasının “Adalet Arayan Kadınlar” dizisinde, üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen adaletin halen tecelli etmediği 15 yaşında hayattan koparılan Berkin Elvan’ın davasına, adalet sürecine ilişkin anne Gülsüm Elvan sorularımızı yanıtladı.

Gezi Direnişi sırasında ekmek almaya giderken polisin attığı biber gazı nedeniyle günlerce hastanede komada yattı Berkin Elvan…  Son nefesini verdiğinde bedeni 16 kilo kalmıştı. Anne Gülsüm Elvan “şahsım devletinin” timsalince kürsülerden yuhalatıldı.

Uzun süren hukuk mücadelesinin ardından adaletsizliğin karine haline geldiği süreçte sekiz yılın ardından sona gelindi. Bugün sonuçlanacak olan davada mahkemenin karar vermesi bekleniyor. Sona gelinen yargılamada anne Gülsüm Elvan 8 yıl süren mücadelesini hukuk sistemi ve toplumun adalet arayışının temsili olmuş Berkin Elvan davasına dair sorularımızı yanıtladı.

Gezi’nin ve Berkin’in bizden koparılışın üzerinden 8 yıl geçti. Devlet fail olduğu her cinayette olduğu gibi Berkin’in katledilişinde de aynı süreci işletti: Bitmeyen davalar, gözden kaçırma, davayı sürgün muamelesi yapma, mahkemeye siyasal müdahaleler… Her şeye rağmen bu hukuk sisteminden adalet çıkmasını bekliyor musunuz?

Asla inanmıyorum. Görüyoruz az çok hepimiz aynı şeyleri yaşıyoruz. Bunun peşini bırakmayacağız. Bu böyle gitmez. Toplumsal olarak birleşik bir mücadele verirsek er ya da geç hukuku, adaleti sağlayacağız. 8 yıl oldu, 8 yıldır çağırımız budur: Başka çocuklar ölmesin! Çünkü bizim çocuklarımızı aldılar, yok ettiler. Adalet olursa başka çocuklar ölmez, bizim mücadelemiz budur.

Yargı bağımsızlığı artık eski bir söylem, inandırıcılığını yitirmiş bir anlatıya dönüşmüş durumda.  Diğer taraftan elinizde tek kalan şey ise adalet arayışı ve hukuk mücadelesi. Onca çaba devletin yargısından kendi normlarına uygun davranması, en azından şekilde adilane davranmayı becerebilmesi… Bazen sisteme, devlete yani adil,  olmayana karşı onur ve adalet mücadelesi verdiğini düşündüğünüzde neler hissediyorsunuz?

Bize göre adaletsizlik olan, onlara göre değil. hukuk olmayan yerde mahkeme olmuş, yargı olmuş ne çıkar?  Örneğin bize hakaret eden bir kişiye dava açmıştık. Ancak takipsizlik kararı verdiler. Fakat biz bir şey söylediğimizde, ağzımızı açtığımızda hiç tereddüt etmeden, her bahaneyle soruşturma açılıyor. Burada zaten adalet neye göre, kime göre var aslında buna bakmak gerekiyor. Bizim haberimizi yapan gazetecilere cezalar verildi. Özellikle benim çocuğumun haberini yapanlar. Diğer taraftan onların yaptığı hakaretlere takipsizlik kararı çıkıyor. Maalesef adalet yok, bunu biliyoruz. Kime göre neye göre var diyoruz. Adalet olmayınca insan nasıl acısını bağrına basabilir ki?  İnsan başkasının acısına nasıl bu kadar saldırgan olabilir ki? Bu saldırganlar korunuyor üstelik.

Yaşadıklarınızla ülkenin, toplumun, sistemin hangi yüzüyle karşı karşıya kaldınız?

Tabi ki devletin gerçek yüzüyle, iç yüzüyle karşı karşıya bıraktı. Devletle yüz yüzeyiz. Gezi Direnişi haklı bir mücadeleydi. Toplumsal olarak haklı bir mücadeleydi. Hepimiz sokaktaydık. Herkes sokaktaydı. Bu bizim doğal hakkımız!

Gezi’de adalet, eşitlik isteyen yaşamları söndürdüler. Gezi’de yaşamlarını söndürdükleri canların anmasına bu defa pandemi bahanesi ile yasak getirdiler. Ama Taksim’de yaptıkları caminin açılışını yaptılar. O cami açılışında, o parkı gördüklerinde katledilen çocuklar akıllarına geldi mi? Gezi’yi anmaya gelince pandemi var cami açılışında yok. Oraya da gitmeyenlere pandemiyi yayıyorlar, katliamlara devam ediyorlar. Adalet mücadelesi de zulüm de devam ediyor. Bu zulüm bitecek, zulüm adaletin yerini alamayacak. Biz adaletsizliği acımızın, yaramızın hep açık kalması olarak yaşıyoruz. Adaletsizlik bizim yaşamımızda zulüm değil de nedir?

 

Bir Cevap Yazın

SON YAZILAR